Ne Gerek

Ne Gerek.

Bana namus gerek bana ar gerek,
Soysuz ile oturup da kalkamam.
Abur gerek hayar gerek sır gerek,
Bir pireye bir yorganı yakamam.

Ses çıkardı muhannetin tüzüğü,
Sokmam kenarıma puştu dürzüyü.
Süleyman'a layık olan yüzüğü,
İcabeder parmağıma takamam.

Hani 24.000 hak peygamberi,
Her gelenler gitti, kim kaldı geri,
18.000 alem veren servetin,
Ümmetiyem bir kenara çıkamam.

Der Yunus'um elda ikrar variken,
Uzun adım atmam dünya dar iken,
Benim evde eski çulum variken,
Dönüp elin servetine bakamam.

Çocuklarıma Nasihatim

Oğul,

Bu dünyaya geldi isen,
boşa yatma çalış oğul.
Ocağının tütmesini ister isen,
baba sözünü arkaya atma oğul.

Hak'ka gider dediğim yol,
Bu yolda Hak'kın kelamı bol.
Aslansan yerinde ağır ol,
Azgın tilkiye çatma oğul.

Dertli Yunus oldum melal,
Çalış kazan daim helal,
Bulamazsın daim zeval,
Haram lokma yutma oğul.

Değerli takipçilerim, bugün kızımın evine geldim, torunumu gördüm, çok mutlu oldum. Sizlerle eski bir şiirimi paylaşmak isterim.

DİVANE GÖNÜL

Gam kasavet çekti divane gönül,
Her zaman da dünya başa dar olmaz,
Yıkılıp düşene gülme sakın sen,
Yiğit düşüp kalkmayınca bellolmaz.

Havluda bağlıdır yiğidin atı,
Her nereye giderse söylenir meti,
Altına batırsan iyi olmaz kötü,
Aslı ham demirden mücevher olmaz.

Garip Yunus melûl, meşgul oturur,
Ağlayarak gözyaşını bitirir,
Herkes ateşini benden götürür,
Yalan dolanınan itibar olmaz.

Ah..

Ah..

Aşıkların âhı deler mermeri
Eğer gözlerinden yaş indirirse
O zaman döner çarkın çemberi
Doğruca Allah'a baş indirirse


Kulun gözyaşını kul sildiremez
Kulun yüzünü kul güldüremez
Lağım patlatamaz, vinç kaldıramaz
Kader yol üstüne taş indirirse

Mevlüt ihsanıyım zorda kalırsan
Şefaat görmesen narda kalırsın
Mahşer günü bir kenarda kalırsın
Kafayı mezara boş indirirsen.

10.10.1996

Gidiyor..

Gidiyor

Ben de bağman idim bağda bir güle
O da açılmadan soldu gidiyor
Bundan sonra kim şad oldu kim gül
Kader sillesini çaldı gidiyor

O bağda soldurdun goncayı gülü
Kimse bilmez o yar bilir bu hali
Eğlen kanlı zalim dur halleşelim
Seni seven aşık öldü gidiyor

Ölümden kurtulmuş var mı bir kulun
Gelir bir bir, gider bir bir bu haktır
Ecel gemisine binenler haktır
Yunus'um murada ermeden gidiyor..

Yaradılış 25.08.1997

Yaradılış..

Hakkın kandilinde gizli sır idim..
Anamın beline indirdin beni
Ak mürekkep idim kızıl kan ettin
Türlü renklerle yandırdın beni..

Anamın karnında ben neler gördüm
Yedi derya geçtim, ummana daldım
Dokuz aylık yoldan sefere geldim
Bir kapısız hana indirdin beni

Ben de bildim bu dünyaya geldiğim
Tuzlandım da çaputlara belendim
Bir zamanlar beşiklerde eğlendim
Anamın sütünde kandırdı beni

Beş yaşında akıl geldi başıma
On yaşında gider oldum işime
Varıp ta değince on beş yaşına
Bir kuru sevdaya yıldırdın beni

On beş yaşında yirmi yol oldu
Otuzunda çevre yanım kül oldu
Kırk yaşında hayrım şerrim bol oldu
Hayrımı şerrimi bildirdin bana

Ellisinde yaşın yarısı gitti
Altmışında yolum yokuşa düştü
Yetmişinde biraz tebdilim şaştı
Mertebe mertebe indirdi beni

Sekseninde olanları yazdılar
Doksanında kan damarım düzdüler
Yüz yaşında azalarım çözdüler
Bir sebi mahsuna döndürdün beni

Perişan Yunus'um derkin yaktın yandırdın
Ecel şerbetini verdin kandırdın
Emreyledin Azrail'i gönderdin
Hiçte doğmamışa döndürdün beni.

25.08.1997